DİNİN DE BAYRAĞIN DA İÇİNE ETMEYİN….

3595 Views

Belirli bir zihniyeti hedef alarak yazmıyorum. Sözüm herkese.

Her hangi bir değerin içeriğinden ziyade şekliyle uğraşmanın zararlarını bir kenara bırakalım, bir şeyi çok tekrar ettiğiniz de o şeyin değerini yok edersiniz.

Psikolojide bir söz vardır. “Çok fazla tekrar edildiğinde haz eleme, elem haza dönüşür” Yani zevk aldığınız bir şeyi çok yaptığınızda ondan nefret eder ,  size  elem veren bir şeyi çok yaptığınızda ona bağımlı olursunuz.

Evrensel yasalar arasındaki önemli bir yasa da “sarkaç” yasasıdır ki  dualite dünyasında bir tarafa çok meyil ettiğinizde ,  yaşam sizi ,siz fark etmeden diğer tarafa atar. Çünkü evrensel hedef dengeyi tutturmaktır.

İnsan psikolojisini bilmeden, değerlerin içeriğini idrak etmeden şekle bağımlı kalarak, aklın analizi yerine,duygunun fanatiği olarak davranan kişiler daima muhafaza ettiklerini zannettikleri değerleri rezil etmişlerdir.

Müslümanların dine verdiği zararı Müslüman olmayanlar vermemiş, Atatürk’çüyüm diyenlerin Atatürk’e ve ilkelerine verdiği zararı bir yobaz verememiş, milliyetçiyim diyenlerin ülkeye verdiği zararı ise düşman bile vermemiştir.

Son zamanlardaki bayrak sapıklığından gerçekten içime fenalık geldi.

Kardeşim bir eve 365 gün bayrak asılır, her bir konu dile geldiğinde  elde bayrak sallanır, çöp arabaları bayrağa sarılı çöp toplarsa o bayrağın değerini sen ayaklar altına alırsın ve aynı zamanda  bayrağa tepki yaratırsın.

Hangi  konuda eksiği varsa bir insanın veya toplumun o konuyu kompleks yapar ve devamlı o konuyu dile getirerek kendisini ispat etmeye çalışır.

Sevdiğim bir hikaye ile devam edeyim yazıma.

“Bir gün okulda öğretmen,  oldukça yaramaz ve kıskançlığından ötürü arkadaşlarını küçülten davranışlara sahip ama çalışkan bir çocuğu, tahtaya kaldırmış.

Tahtaya  bir çizgi çizmiş ve bunu küçült bakalım demiş.

Çocuk çizginin bir kısmını silmiş.

Öğretmen ;

“Hayır…..Olmadı … demiş.

Çocuk çizginin yarısını elinle kapamış.

Öğretmen;

Olmadı….demiş

Çocuk  hayretle ;

“Peki ne yapmalıyım?” diye sorduğunda  öğretmen  tahtaya o çizginin biraz üzerine daha uzun bir çizgi çizmiş ve   “Bak şimdi diğeri küçük kaldı” demiş.

“Arkadaşlarından daha iyi olmak istiyorsan onları aşağılamayı bırak kendini daha fazla yetiştir” diye de eklemiş.

Küçük çocukları bir yana bırakın koca koca insanlar, Ceo’lar  (Chief Executive Offıcer),futbol takımları  ve geri kalmış tüm ülkeler aynı olayı yapıyor, kendisini geliştirmek yerine ona buna suç atarak haklı çıkmaya çalışıyor ama yaşam bunu yemez kardeşim.

Evrenin yasaları belli ya bunları gerçekten öğrenir ve holistik başarıyı (bütünsel başarı)  yakalarsın  ya da etrafta bayrak sallar gezersin.

Beyin bir donanım herkeste var ama akıl bir yazılım maalesef herkeste yok.

Geldiğiniz gibi gitmek ve gitmeden dünyaya zarar vermek istemiyorsanız yazılım üzerine çalışın ve geldiğiniz gibi gitmediğiniz bir yana,   ki dinin içeriğine baktığında da verilen hedef bu,  gitmeden dünyaya faydanız olsun..

 

SEVGİYLE KALIN COŞKUYLA YAŞAYIN..

BİHİN EDİGE